Disletik birey ne hisseder?
Kaygı
Anksiyete disletik çocuklar tarafından yaşanan ve bildirilen en sık yaşanan duygusal bir semptomdur. Disleksi nedeniyle okuldaki ortamları onların sürekli hayal kırıklığı ve karışıklık yaşadığı korkulu bir rüya haline gelir. Bu duyguları yaşayan disletikler de tutarsızlıklar şiddetlenir.
Anksiyete disletik bireyin onları korkutan şeylerden uzak durmasına , neden olur.Disleksi bir istisna değildir. Ancak, çoğu öğretmen ve veliler çocukların tembelliğinden kaynaklı olarak kaçınma davranışı gösterdiklerini düşünürler.
Disleksinin yol açtığı duygusal sorunların çoğu okul veya sosyal ortamlarda hayal kırıklığı yaratır. Sık sık hayal kırıklığı yaşamak öfke üretir. Bu durum, pek çok disletik te görülebilir.
Disletik çocuğun öfkesi bariz olarak okuldaki arkadaşlarına ve öğretmenlerine olacaktır.Disletik çocuk ironik bir şekilde anne babasına da öfkelidir . Annelerin disletik çocuğun öfkesine özellikle maruz kalmaları muhtemeldir. Genellikle, çocuk son derece pasif olma noktasına okul sırasında öfkesi ile oturur. Disletik çocuğun öfkesini en fazla annesine gösterebilir. Bu durum ona yardım etmeye çalışan anne ve baba için çok büyük bir üzüntü kaynağı olur. Ergenlik çağında disletik çocuk ve diğerleri bağımsız davranmak konusunda etkin olmaya çalışsa da disletik çocukta öğrenilmiş bağımlılığı ve ergenlik arasındaki gerilim büyük bir iç çatışmaya neden olur. Bu dönemde akran öğretimi çocuğa yardım etmek için iyi bir yol olabilir.
Disletik bireylerin kendilerinin görüntülerine karşı son derece hassas oldukları bilinmektedir. Okulun ilk yıllarında, her çocuk olumlu benlik imajı ve aşağılık duyguları arasındaki anlaşmazlıkları çözmek zorundadır. Çocuklar okulda başarılı olursa, kendileri hakkında olumlu duygular geliştirecek ve hayatta başarılı olmakla ilgili inancı artacaktır.
Çocuklar yetersizliklerini gördükçe ve hayal kırıklığı karşılaşacak, bu his onların diğerlerine oranla daha aşağıda olduklarını düşündürecektir. Bunun yerine güçlü ve verimli duyguların varlığı, onların çevreyi daha iyi yorumlamalarına ve kontrol etmelerine sebep olacaktır.
Araştırmalar çocukların benlik algısına dair eğitimlerinin 10 yaşına kadar yapılabileceğini söylemekte. Bu yaştan sonra, çocuğun olumlu benlik imajını geliştirmeye yardımcı olmak son derece zor olmaktadır. Bu erken müdahale için güçlü bir argümandır.
Depresyon aynı zamanda disletik bireylerde sık görülen bir komplikasyondur. Her disletik Depresyonda olmamakla birlikte, öğrenme güçlüğü bu tür çocuklarda üzüntü ve acı duygularını yoğun olarak hissetmelerine ve bu yüzden deprosyona girme ile ilgili daha çok risk altında olmalarına sebep olmaktadır.
depresif çocuklar genellikle depresyonda olan büyüklerden daha farklı belirtiler gösterebilirler. Depresif çocuğun uyuşuk ya da üzgün olması pek mümkün değildir. Bunun yerine çocuk daha aktif haller içine girebilir veya ağrılı duygularını örtbas etmek için yaramazlık kozunu kullanabilir. Maskeli depresyon durumunda, çocuk mutsuz görünmeyebilir. Ancak, Depresyonda çocuklar ve yetişkinler üç benzer özelliğe sahip olma eğilimindedir: